SÖZDE KİTAB-I MUKADDES, KÜTÜB-İ SİTTE VE KUR’AN


İnsan, doğası gereği merak eden ve merak ettiğini öğrenme ihtiyacında olan bir varlıktır. Müslüman olmakla şereflenen insanlar da yeni dinleri hakkında merak ettiklerini öğrenme ihtiyacı duymuşlardır. İlk Müslümanlara din eğitimi ve öğretimi Hz. Peygamber tarafından verilmiştir. Hz. Peygamber’in vefatından sonraki dönemlerde dini eğitim ve öğretim faaliyetleri sahabe ve tabiunlar tarafından yürütülmüştür.

Sahabe ve tabiunlar arasında ihtida eden (Müslüman olan) Ehli Kitap alimleri de yer almışlardır. Müslümanların büyük çoğunluğunun ümmi olması, Kur’an’ın Ehli Kitap’a ve onların kutsal kitaplarına sık sık atıfta bulunması ve ihtida eden Ehli Kitap alimlerinin kutsal kitaplar hakkında ileri düzeyde bilgi sahibi olmaları gibi etkenler, onların Müslümanlar arasında mevki ve itibar sahibi olmalarını sağlamıştır.

Abdullah İbn Abbas, Abdullah İbn Amr İbnü’l-As ve Ebu Hureyre gibi sahabelerinde aralarında bulunduğu Müslümanlar, ihtida eden Ehli kitap alimleri ile yakın diyalog içinde olmuşlardır. Merak ettikleri konular hakkında onların bilgilerine başvurmuşlar ve onlardan hadis rivayet etmişlerdir.(1)

Bu süreçte, özellikle Ka’bül Ahbar, Vehb b.Münebbih, Abdullah b.Selam, Temim-i Darî, İbni Cüreyc gibi -Müslüman olan veya Müslüman olmuş gibi görünen- Ehli kitap alimlerince, İslam literatüründe “İsrailiyat” olarak nitelendirilen Yahudi ve Hıristiyan kültürel değerlerine ait olan birçok unsur, Hz. Peygamber’e atfedilen rivayetler yoluyla İslam kültürüne aktarılmıştır. Okumaya devam et

Hüsranda Olanlar Kimlerdir?

1-Şeytanı Veli-Dost Edinenler

Onları yoldan çıkaracağım, asılsız kuruntulara daldıracağım, kendilerine davarların kulaklarını yarmalarını emredeceğim, Allah’ın yaratıklarını değişikliğe uğratmalarını emredeceğim» demiştir. Kim Allah’ı bırakıp şeytanı dost edinirse apaçık bir hüsrana uğramış olur.4/Nisa-119

Şeytan onların başlarına dikilip Allah’ı anmayı unutturmuştur. İşte onlar şeytanın taraftarlarıdır. İyi bilin; şeytanın taraftarları elbette hüsrandadırlar.58/Mucadele-19

2-Allah’ın Karşısına Çıkacaklarını İnkar Edenler

Allah’ın karşısına çıkacaklarını inkar eden kimseler gerçekten hüsrana uğramıştır. Nihayet kıyamet günü gelip ansızın kendilerini bastırıverince: «Hayatta yaptığımız hatalardan dolayı vah bize!» derler; o an ki, günahlarını sırtlanmış götürüyorlardır. Bak ne kötü yükler götürüyorlar!.6/Enam-31

Allah insanları biraraya topladığı gün, sanki dünyada sadece gündüzün bir saati kadar kalmışlar ve bu sureyi birbirleri ile tanışmak için harcamışlar gibidirler. Allah ile karşılaşacaklarını yalanlayanlar gerçekten hüsrana uğramışlardır, onlar doğru yolu bulamamışlardır.10/Yunus-45 Okumaya devam et

‘Sahabenin Adaleti’ Görüşüne Eleştirel Bir Bakış

Sahabenin adaleti(1) görüşü, İslam düşüncesinin oluştuğu dönemden bu yana kesin bir inanç olarak Ehl-i Sünnet arasında benimsenen sabit inançlarından biri olmuştur.

Bu inancın şekillenmesinde, sahabe döneminde cereyan eden bir takım siyasi olayların etkisi görülmektedir. Peygamber (s.a.v)’in vefatından sonra meydana gelen olaylar, Muaviye’nin tasallutu ve Ümeyyeoğullarının Müslümanların siyasi hakimiyetini ele geçirmeleriyle sonuçlanmıştır. Bu dönem süresince siyasi ve iktisadi yapılar ve anlayışlar kadar, fikri ve kültürel boyutlarda da bir çok iniş çıkışlar ortaya çıktı. Çok sayıda cinayetler ve katliamlar gerçekleşti. Hz. Osman (a.s)’ın hilafeti döneminde, Ümeyyeoğulları meydanı açık görünce içlerine gömdükleri ihtiras ve arzularını ihya etmeye ve siyasi inzivadan çıkmaya başladılar. Çünkü gerek geç dönemlerde İslam’ı kabul etmeleri, gerekse Mekke ve Medine döneminde Müslümanlara karşı gösterdikleri aşırı düşmanlık ve zulüm ve sonunda da Hz. Peygamber (s.a.v.) tarafından müellefe-i kulûbdan sayılmaları, onlar için utanılacak ve toplum dışına itici amillerdi. Nihayet, Muaviye Hz.Hasan (a.s) ile barış anlaşması imzalayarak kendisini halife ilan etti. Muaviye’den sonra yapılmış olan savaşlarda, suçsuz insanlar katledildi, çeşitli yöntemlerle baskı ve korku altına alındı. Hilekarlık ve propaganda yöntemleriyle sayısız bid’atlar ortaya çıkarıldı. Bu dönemde sahabenin büyük ve takvalı şahsiyetleri Ümeyyeoğullurı cellatlarınca katledildi.

Böyle bir tarihi miras devralan insanlar o günkü durumu ihtilaf ve olayları elbette tahlil etme ihtiyacı duyacaklardı. Emeviler, siyasi bir hedef olarak hilafet ve saltanatlarının zarar görmemesi, Müslümanların olayları doğru bir şekilde yorumlamalarına ve Emevi soyunun karanlık çehresini ortaya çıkarmalarına mani olmak için çalışıyorlardı. Mesela, Muaviye kendi şahsiyetini korumak, herhangi bir kıyam ve direnişle karşılaşmamak ve siyasi meşruiyetini elde etmek için adamlar seferber ederek geniş çapta yalan hadisler uydurma yoluna başvurmuş ve bu hadisler vasıtasıyla bir yandan değersiz insanları yüceltmeye ve diğer yandan da hayali kahramanlar ve yalancı mitler oluşturmaya çalışmıştır.(2)

Okumaya devam et

Allah Kimlere Rahmet Eder?

1-Allah Müminlere Rahmet Eder

Allah’a iman edenleri ve O’na sarılanları; Allah rahmetine ve bol nimetine kavuşturacaktır. Onları, kendisine götüren doğru yola eriştirecektir.4/Nisa-175

2-Allah Dilediğine Rahmet Eder

Ne Kitap Ehlinin kâfirleri ve ne de puta tapanlar Rabbinizden size herhangi bir iyilik inmesini istemezler. Oysa Allah rahmetini dilediğine tahsis eder. Allah büyük lütuf sahibidir.2/Bakara-105

Rahmetini dilediğine tahsis eder. Allah, büyük lütuf ve kerem sahibidir.3/Ali İmran-74

3-Allah Kendisine İtaat Edene Rahmet Eder

Allah’a ve Peygamber’e itaat ediniz ki rahmete kavuşabilesiniz.3/Ali İmran-132

4-Allah,Peygambere İtaat Edene Rahmet Eder

Bir de namazı kılın, zekatı verin ve peygambere itaat edin ki rahmete erdirilesiniz.24/Nur-56

5-Allah Namazı Kılana ve Zekatı Verene Rahmet Eder

Bir de namazı kılın, zekatı verin ve peygambere itaat edin ki rahmete erdirilesiniz.24/Nur-56 Okumaya devam et

Allah Bizden Ne Olmamamızı İstiyor?

1-Şüphe Edenlerden Olmamayı

Gerçek Rabb’indendir, sakın şüphelenenlerden olma.2/Bakara/147
Allah size Kitap’ı açık açık indirmişken O’ndan başka bir hakem mi isteyeyim?» Kendilerine Kitap verdiklerimiz, onun gerçekten Rableri katından indirilmiş olduğunu bilirler. Öyleyse, sen şüpheye düşenlerden olma!.6/Enam-114

Sana indirdiğimizden şüphede isen, senden önce indirdiğimiz Kitap’ları okuyanlara sor. And olsun ki, sana Rabbinden gerçek gelmiştir, sakın şüphelenenlerden olma.10/Yunus-94

2-Şirk Koşanlardan-Müşriklerden Olmamayı

«Gökleri ve yeri yaratan, beslenmeyip besleyen Allah’tan başka bir dost mu edinirim?» de. «Doğrusu ben ilk müslüman olmakla emrolundum» de; asla ortak koşanlardan olma!.6/Enam-14

«Ayrıca yüzünü tevhid dininden ayırma ve sakın müşriklerden olma!» (diye emrolundum).10/Yunus-105

Allah’ın ayetleri sana indirildiğinde sakın seni onlardan alıkoymasınlar. Rabbine çağır, sakın müşriklerden olma.28/Kasas-87

3-Cahillerden-Bilmeyenlerden-Vahye Duyarsız Olmamayı

Onların yüz çevirmesi sana ağır gelince, eğer gücün yeri delmeye veya göğe merdiven dayamağa yetmiş olsaydı, onlara bir mucize göstermek isterdin. Allah dileseydi onları doğru yolda toplardı. Sakın bilmeyenlerden olma.6/Enam-35 Okumaya devam et